öylesine, öyle olmaması için...

sevgili kardeşlerim; öncelikle şunu belirteyim ki benim sitemde genellikle yazı ağırlıkta olacak çünkü yıllardır görsel medyaya bağımlı kılınan insanlarımız yazın dünyasından iyice uzaklaşmış durumda...sizden ricam yazı ne kadar uzun olursa olsun sonuna kadar sabredip yazı hakkında düşüncelerinizi benimle paylaşmanız...selam ile...

şuurdan bahseden bizler ne kadar şuurlu hareket ediyoruz?

siyasi düşünce nasıl kazanılır?

üniversiteli öğrenciler siyaset yapmalı mıdır?

insanımız neden kafa yormuyor?

öyle bir hal aldık ki kendimizden başkasını düşünemez olduk. benim işim görülsün de başkası hiç de umurumda değil mantığı aldı yürümüş. insanımız o kadar sindirilmiş ki herkes bu psikoloji altında hareket etmek zorunluluğu hisseder olmuştur. küçüklüğümüzde çocuklar çay içmez vardı, öyle derler biz de çay içmezdik!

etrafıma bir bakıyorum hiç kimse kafa yormuyor. neden mi? çünkü bu bizim işimiz değil. öğrenci öğrencilik yapacak, memleket meseleleri ile ilgilenmeyecektir. aynı memlekette yaşayan insanlar kendi yönetimini sadece 5 yılda bir sandığa gitmek de görecek ve memleket yönetimini ancak siyasiler yapacak, ben hiç bir şeyle ilgilenmeyeceğim. ülkemiz gerçekten de çok değişti. artık düşünceler, ideolojiler tartışılmaz oldu. tartışılan konular üç beş tane diziden öte geçemiyor. insanların gündemini günlük olaylar belirliyor. peki bu insanlar nereye gidiyor? ne olacak bu işin sonu bilen yok. Kafa yorması gereken biz olsak yapacağız da bu bizim işimiz değil ki! Allah cc insanları yaratırken ayrım gözetmeksizin herkesi aynı şekilde yarattı ve hiçbir kimseye ayrı özellikler yüklemedi. Bu bebek cumhurbaşkanı olacak, şu ise başbakan olacak, bilemiyoruz. Ancak Rabbim bizlere akıl nimetini verdi ve önümüze çeşitli yollar koydu. Bu noktada kimsenin sıkıntısı yok. Temel problemimiz şurası biz düşünmüyor, akletmiyoruz. İki kere ikinin dört olduğunu biliyoruz ama hiçbirimiz bunun nasıl olduğunu sorgulamıyoruz. Bazı tabular hayatımızı belirliyor ve biz onları yıkamıyoruz. 100 yıl önce yeni bir sürece girildiğinde ne isek halen aynı mantaliteyi taşıyoruz. Değişen tek şey değişmezliğin kendisi. Şöyle bir bakıyorum yanlış üzerine o kadar çok ısrar ediyoruz ki anlatamam. Ben bilmem kocam bilir ya da ben bilmem hocam bilir mantığı hala yürürlükte. Kimse beyin jimnastiği yapmıyor. Neden? Çünkü benim yerime düşünen birisi var da ondan…peki benim yerime düşünen kim? Ben söyleyeyim: sabatayistler, masonlar ve bunun gibi ülkemizi kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyenler. Hiç kusura bakmayın çok tembeliz ki beynimizi dahi çalıştırmıyoruz. Ama şunu da unutmayalım ki bu böyle gittiği sürece ayağa kalkamaz hep sürüngen bir vaziyette hayatımızı geçirmek zorunda kalırız.

şimdi ülkemiz gençliği her geçen gün şuur çizgisinden uzaklaştırılmak isteniyor ve bu noktada batıl güçler özellikle mücadele veriyor ki güçlü bir Türkiye’yi kimse karşısına almak istemiyor. Sanki bizim insanımız geri zekalıymış gibi muamele görüyor. Bizleri her noktadan hatta her zerreden vuruyorlar. Kafir kendini öyle eğitmiş ki haşa Allahın işine talip olmuş. Bu dünyanın düzenini ben kurar, ben yıkarım diye kendi kendine büyükleniyor. Bunu öylesine söylemiyorum, aksine bundan ibret alalım diye söylüyorum. Bizleri bazılarının kölesi yapanlara söylüyorum. Biz böyle değildik. Biz üreten bir toplumduk. Birileri geldi ve bizim kimyamızı bozdu. Bunlar her kimse işini çok iyi yapıyor. Ama bir seçenek daha var her zaman olduğu gibi bizde işimizi gayet iyi yapabiliriz. Çünkü onlarda olan beynin aynısı bizde de var. Sadece çalıştırmak gerekiyor. Kardeşlerim temelde hepimiz aynıyız ama bizleri bize yabancı kıldı bu insanlar. Biz; biz olduğumuzun farkına varınca bu psikolojiyi üstümüzden atacak, kendimize geleceğiz.

Evet yazılar hayatımızda ne kadar az etkin olsa da bu yazıyı iyi analiz etmenizi istiyorum sizlere anlatmak istediğim bazı şeyler var. Belki de yazmadım, yazamadım. Ama sorun ne idi kafayı çalıştırmak. Öyleyse önce siz buyurun...

(Allah cc bize bir akıl verdi! Ya o da olmasa idi…)

h.huseyn DUYGU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder